Benliler Türbesi
Tavaslıoğullarının vakıf çiftliklerine bakan ve evkaf idaresine para veren bir kahyaya ait olduğu bilinen türbe Kargıcak Çayı kenarındadır. Benliler türbesinde bir kişi metfun olup kadın olduğu rivayet edilmektedir.

Nasuhdede Türbesi
Bugünkü Köyceğiz Köyünde bulunan ve harap bir durumda olan türbe, Timur’un Menteşe ilçelerine kadar soktuğu bir akıncı kolunun başkanına aittir.
Şeyhler Türbesi (Şeyh Hasan Dede Türbesi)
Osmanlılar devrine aittir ve Şeyhler Cami’de 1957’de onarım görmüştür. Duvarları süslüdür. Bugünkü Zeytin alanı Köyü Şeyhler mevkiinde bir türbe olup vefat tarihleri belli olmayan üç kişi metfundur. Bunlardan biri Çomaklı baba namı ile bilinmektedir.
Çiçek Baba (Erenler) Türbesi
Otmanlar köyünde Çiçekli Baba’ya ait kırk adım uzunluğunda bir kabrin bulunduğu türbedir. Memleket bir tehlikeye maruz kaldığı ve halkın harbe gitmesi lazım geldiği zamanlar Çiçekli Baba tarafından top atıldığına inanıldığı söylenmektedir.

Köyceğiz Gölü
Köyceğiz Gölü yaklaşık 5400 hektar ve Dalyan deltası yaklaşık 150 hektar alana sahiptir. Köyceğiz Gölü Türkiye’nin ilk 20 gölü arasında yer almaktadır. Sazlıklarla kaplı doğal bir kanalla göl Akdeniz’e bağlanır. Bu tür göllere yani denizle doğal bir kanal vasıtası ile birleşen göllere ayaklı göl adı verilir. Dünyada bu tür göllerin sayısı Köyceğiz Gölü’yle beraber sadece yedi tanedir. Yani dünyadaki doğa harikası yedi ayaklı gölden birisi de Köyceğiz Gölü’dür.
Gölün çevresinde yürüyerek veya otomobille yapılacak bir gezi de çok zevkli olacaktır. Göl de tekne turu da ilgi çekicidir.
Göldeki küçük adaya yörede Hapishane Adası deniyor. Ada tarihte önceleri askeri amaçlarla kullanılmış, sonra hapishane yapılmış. Cenevizlilerden kalma kalenin kalıntıları görülebiliyor.
Dalyan Boğazı ile Akdeniz’e bağlanan gölün kapladığı alan 6300 hektardır. Boğazın ucunda Sülüngür adlı, tatlı-tuzlu su karışımı küçük bir lagün gölü daha vardır. Bu göl kefallerin yumurtlama yeridir. Deniz kıyısı ise 50 ile 200 metre arasında değişen genişlikte ve 5,5 Km. uzunlukta çok güzel bir kumsalla süslenmektedir.
Sultaniye Kaplıcaları
Köyceğiz’den çıkıp Hamit köy üzerinden Ekincik’ e doğru giderken yolda Sultaniye Kaplıcasının tabelasından 500 metre içeriye girilmektedir. Köyceğiz, Dalyan ve Ekincik’ ten günübirlik dolmuş motorları ile de ulaşabilir. Tekne turlarının bazıları da kaplıcalara uğramakta ve mola vermektedir.
Çevrede tekerlekli sandalye veya sedyeyle getirilen hastaların 21 günlük bir tedaviden sonra yürüyerek gittiklerine dair çok sayıda öykü dinleyeceksiniz. Sultaniye Türkiye’nin en yüksek radyoaktivitesi olan kaplıcasıdır. (98.3) 39 Derece sıcaklıktaki su kalsiyum klorür, kalsiyum sülfat, kalsiyum sülfür ve radon içermektedir.
Romatizma, siyatik yanında cilt ve kadın hastalıklarına da iyi gelmektedir. Ama asıl önemlisi radyoaktivite yüksekliği yoluyla rehabilite edici özelliğinin varlığıdır.
Kaplıcanın Kaunoslular tarafından bundan iki bin yıl önce açıldığı belirlenmektedir. Çevredeki hastane kalıntıları da bunu doğruluyor.
Ekincik Plajı
Köyceğiz’ den 30 kilometrelik bir karayolu ile ulaşmak mümkündür. Akdeniz kıyısında bulunan Ekincik
Koyu, genellikle yat turizmcilerin en önemli uğrak yerlerinden biridir. Nedeni ise denizin temizliği, görülmesi gereken bir manzara ve doğaya sahip oluşudur. Sizlerin de Ekincik Koyu’nu görmenizi tavsiye ederiz. Az sayıda otel, pansiyon ve restoranı olan koy, hala bakir kalabilmiş nadir plajlardan biridir. Ekincik Koyu’nda dünyanın her bölgesinden insanlar kapı komşusu ve yatlarda her devletin bayrağını görmek mümkün. Ekincik; sakin, sessiz bir ortamda kafa dinlemek isteyenlere beklediklerinden fazlasını sunuyor.
Kaunos Antik Kenti
Köyceğiz sınırlarında olmasına rağmen adı Dalyan’la anılan Kaunos Kaya Mezarları, bölgenin en dikkat çeken tarihi yapıtlarıdır. Tekne ile Köyceğiz’den İztuzu Plajı’na uzanan güzergâhta, Dalyan şehir merkezine geldiğinizde başınızı hafif sağa çevirdiğinizde tüm görkemliyle karşınıza dikilmektedir. Dalyan’a gelen ziyaretçilerinin gözü önce çayın karşı yakasındaki kireç taşı yamaca oyulmuş, altı kaya mezarının unutulmaz görüntüsüne takılmakta.
Heredot’a göre Kaunoslular Karia’nın yerli halkındandı ama kendilerini Giritli sayıyorlardı. Coğrafyacı Strabon da Kaunos’un tersanesinin ve ağzı kapanabilen bir limanının bulunduğunu yazmaktadır. Kenti ikiz kız kardeşi ile uygunsuz ilişki kurduğu için sürülen Miletos’un oğlu Kaunos kurmuştur. Dalyan’dan da görülebilen kaya mezarları ise MÖ. 4. yy’ da yapılmış, daha sonraları Roma döneminde de kullanılmıştır. Lykia tipi mezarların içinde ölülerin üzerine yatırıldığı üç taş yatak bulunmaktadır. Cephede iki İyon sütunu, sütunların üzerinde fihriz ve alınlık görülmektedir. Alınlıkların birinde aslan kabartmaları vardır.
Sandras Dağı
Köyceğiz’i kuzeyden Gölgeli, Sandras ve batıdan Cankurtaran, Beşparmak dağları sınırlamıştır. Bu dağlar Batı Torosların Akdeniz’e uzanan alçalmış uzantılarıdır.
Sandras Dağı’nın bölgede yüksek kesimlere özgü serpantin florası içeren en iyi örnek olması nedeniyle büyük önem taşımaktadır. Sandras Dağı, 81’i Türkiye’ye endemik yaklaşık 750 taksonun kayıtlı olduğu zengin bir flora içermektedir. Sahada karaçamın saf meşçereler oluşturması, aralarında anıt ağaç niteliği gösteren yaşlı ve boylu fertlerin bulunmasıyla nadir orman ekosistem özelliği göstermektedir.
Çiçekbaba-Sandras, Altın sivrisi ve Beşparmak zirvelerinin bulunduğu Gölgeli dağları kış sporları ve dağcılar için çok uygun seçenekler sunmaktadır.
Yuvarlakçay
2294 metre yüksekliğindeki Sandras, Muğla bölgesinin en yüksek dağıdır. Dağın eteklerinde “saklı” duran
iki “cennet” var. 400 metre aralığı 300 metre derinliği bulunan Top gözü Kanyonu ile yazın narenciye deposu ovayı sulayan Yuvarlak Çay, yemyeşil bitki örtüsü ve tertemiz havasıyla insana sağlık ve zindelik aşılamaktadır. Kayaların arasından çıkıp, gün ışığıyla tanışan kar suları seyrine doyulmayan bir şelaleye dönüşmektedir. Başka söze hacet yok, burası ovası, yaylasıyla, kanyonu, şelalesiyle sanki bir tabiat mucizesidir. Köyceğiz sırtlarında yer alan ve 2294 metreyle Muğla bölgesinin en yüksek dağı olan Sandras’ın eteklerinde bulunmaktadır.
Topgözü Kanyonu
Kanyon aralığı 400 metre, sonrası ise 300 metre derinliğinde bir uçurumdur. Kayaların arasından gün
ışığına çıkan kar suyu burada şelale meydana getirmektedir. Nisan-Mayıs aylarında, coşan sulara göğüs geren sert granit kayalar, akarsuyun şiddetinden cilalı gibi pürüzsüz olmuşlardır. Çay hisar bölgesindeki taş dibinden çıkan sular Yuvarlak Çay’ı oluşturup yazın narenciye deposu olan ovayı sulamaktadır. Çay, Beyobası Köyü ve Köyceğiz’in Yangı bölgesinin içme suyunu sağlarken diğer bölümü Köyceğiz Gölü’ne dökülüyor. İçimiyle kaba bir su olmasına karşılık, çok soğuk olması çevredeki alabalıkların etine lezzet ve dirilik katmaktadır.
Ölemez Dağı
Volkanik bir dağ olan Ölemez Dağı hala faaldir. Lokman Hekim ölümsüzlüğün çaresini ararken uğradığı bu dağlarda gezinirken, ölümsüzlüğün çaresini bulamamış belki ama şifalı suları ve otlarının bolluğuna şahitlik edince; burada insan ölmez demiştir. O gün bu gün adı da Ölemez kalmıştır. Eteklerinde Sultaniye Kaplıcalarının bulunduğu Ölemez Dağının zirvesinden Köyceğiz Gölü, Dalyan Kanalları ve Kaunos Antik Kentine kadar çok geniş bir alan görülebilmektedir.
Gökçeova Göleti
Köyceğiz’ in Yayla(Ağla) köyünden ve yaylasından çıkıp; 2294 metre yükseklikteki Sandras Dağı zirvesine doğru yolculuğa devam edilebilmektedir. Zirveye doğru tırmanırken
Gökçeova pınarlarının bulunduğu Dikenliova civarında Altın Sivrisi tepesi eteğinde yapay bir gölle karşılmaktadır. Bu Gökçeova Göleti olup, 50 dönümlük bir alanı kaplamaktadır.
Nefesine ve bacaklarına güvenip de Gökçeova Göletinin üzerindeki 2041 rakımlı Altın sivri tepesine çıkabilenler iyi bir havada Gökova Körfezine kadar uzanan bir manzarayı izleme şansı bulabilmektedirler.
Toparlar Şelalesi

Köyceğiz’e 8 kilometre uzaklıktaki Toparlar Şelalesi, trekking ve doğa hayranları için oldukça güzel bir
alternatif oluşturmaktadır. Şelalenin sularının bıraktığı alanda yüzmek, yaz aylarında serinlemek için ideal bir çözüm sunmaktadır.
Köyceğiz Kordonu (Merkez) ve Delta Plajı
2.2 km. lik gezi sahil kordonu, göl, delta plajı ve hemen yanında 50 dönüm arazi üzerinde Günlük(Sığla) Ağaçları ile kaplı, Türkiye’nin her tarafından gelen gençlerimizin kamp yaptığı bir merkez olan belediye kamping alanı bulunmaktadır. Öğle vaktine kadar, karıncaların dahi su içebileceği durgunlukta su olan Köyceğiz Gölü, kano ve kürek sporunun yapıldığı uzunca parkur olduğu gibi öğleden sonra esen ve Köyceğiz’e hayat veren meltemi ile sörf ve yelken sporu yapmak için uygun bir ortamdır.
Dileyenler yaz aylarında göl sularında serinleyebilmektedirler. Gölün kıyı bandının doğusunda kalan ve arkasında Sığla ormanının bulunduğu kumsala Belediye tarafından plaj yapılmıştır. Plaj tesisleri, yiyecek- içecek üniteleri, soyunma ve duş kabinleri bulunur.
Ağla Yaylası
Ağla, çok eski yıllara dayanan bir yaşam alanıydı. Romalılar döneminde kalabalık yerleşim bölgesiydi. Giritliler ve Cenevizliler döneminde de önemli bir yerleşim alanlarından biriydi. Yat yapımında kullanılan kaliteli Sandıras Dağı çam kerestesi, kar zamanı kesilip, Kargıcak Çayı içinden kalaslar şeklinde yüzdürülerek, Köyceğiz Gölü Dalyan Kanalı’na indirilerek, ticari yat yapımında kullanılmıştır. Ağla ( Yayla) Köyceğiz’ e 11 Km uzaklıktadır. Bir doğa harikası olan Yayla-Ağla havası, suyu ve muhteşem çınar ağaçlarıyla bir terapi ve dinlenme limanı özelliğine sahiptir. Köyceğiz’den, yaklaşık 11 km uzaklıkta ve 800 metrelik rakıma sahip olan bu güzelliğe ulaşılabilmektedir.
Akköprü
30 metre yüksekliğinde ve 50 metre uzunluğundaki köprü, 2 kemerli ve 3 ayak üzerine yapılıdır. Dalaman nehrinin iki tarafı arasındaki ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkileri de şekillendiren Akköprü, Köyceğiz’e 33 kilometre uzaklıktadır. Taşların kimi yerlerde demir kancalarla tutturulmuş olması nedeniyle aradan geçen zamana rağmen aslını koruyan Akköprü, Dalaman Çayı üzerinde rafting yapanların da son durağı olma özeliği taşımaktadır.

Sığla Ormanları
Ülkemizin güneybatı bölümünde yayılış gösteren ve dünyada başka hiçbir yerde bulunmayan endemik

ağaç türü olan Anadolu sığla ağacı (Liquidambar orientalis) bulunmaktadır. Dere boylarında ve taban
suyu yüksek alanlarda gruplar halinde veya tek tek görülen bu ağaç türünün orman oluşturabildiği tek yerlerden bir tanesi Köyceğiz’dir. Yörede, sığla ağacı, günlük ağacı ve amber ağacı olarak da bilinen Anadolu Sığlası, Beyobası sınırları içinde 187 ha. Köyceğiz sınırları içinde 191,4 ha, orman oluşturmaktadır.
Çiçek Baba
Mahya ve Çiçekbaba Dağı efsaneleri şenliğe dönüşmüştür. Köyceğiz Beyağaç ilçeleri arasındaki sınır bölgesinde yer almaktadır. Burada her Ağustos ayının son haftasında her iki ilçeden gelen misafirler tarafından şenlikler ve yürüyüşler düzenlenmektedir.

Tahtı Süleyman Mahallesinde bulunan kümbet iki bölümden oluşmaktadır. Ahlat’a özgü (volkanik) kesme taşından yapılmış cenazelik kısmın üzerine yükselen gövde kısmı yarım kalmıştır. Muhtemelen XIII. yy’ da yapılmıştır.
Kaunos Aslan Heykeli
Kaunos’ta 1965 yıllındaki bir kaçak kazı sonrasında ele geçirilmiştir. Kaunos’ta Küçük Kale’nin
Kuzaybatısı ile antik liman arasındaki bölgede köylüler mermerden bir aslan heykeli bulmuştur. Aslan 2 bin yıl önceki Kaunos’u temsil etmektedir. Aslan’ın sağ pençesi altında bulunmakta olan ölmek üzere olan öküz kafası ise, Kaunos medeniyetine karşı olan medeniyetleri temsil etmektedir.