Cittaslow Türkiye Metropol Programı’nın son online toplantısı, sürdürülebilir kent yaşamı, genç katılımı ve yerel kalkınma temalarında önemli karar ve önerilerle tamamlandı. Antalya Yeşilbayır’ın pilot bölge olarak öne çıktığı toplantıda, “Cittaslow Mahalle” modelinin temelleri atıldı.
Cittaslow International Genel Sekreteri Pier Giorgio Oliveti’nin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, metropol ölçeğinde Cittaslow kriterlerinin uygulanabilirliğine yönelik stratejik planlamalar ele alındı. Toplantıda konuşan Oliveti, büyükşehirlerde de yavaş şehir ilkelerinin yaşatılabileceğini vurgulayarak, %85 oranında kriteri karşılayan mahallelerin “Cittaslow Metropol Mahallesi” olarak ilan edilebileceğini ve logoyu kullanabileceğini belirtti.
Toplantıya damga vuran sunumlardan biri Antalya Yeşilbayır’dan geldi. Cittaslow Türkiye Metropol Programı koordinatörü Z. Tuğçe Çiftçibaşı Güç, bölgede yürütülen çok sayıda uygulamayı katılımcılarla paylaştı. Yeşilbayır’da iklim dostu Cittaslow Park projesinden gençlerin ve kadınların dahil olduğu spor ve sağlık etkinliklerine, geri dönüşüm uygulamalarından fikir maratonlarına kadar birçok alanda sürdürülebilirlik temelli çalışmalar yürütüldüğü aktarıldı.
Özellikle Yeşilbayır mahallesinde okuyan lise gençlerinin katılımıyla gerçekleştirilen fikir maratonu (idea-ton), katılımcılardan büyük ilgi gördü. Döşemealtı ve Yeşilbayır’daki okullardan gelen öğrenciler, ilk kez Cittaslow felsefesiyle tanıştı ve geleceğin mahallelerini tasarlamak üzere yaratıcı çözümler sundu.
Toplantıda büyükşehirlerde stratejik planların zorunluluğu hatırlatılarak, Cittaslow vizyonunun bu planlara entegre edilmesinin önemine dikkat çekildi. Üniversitelerle daha güçlü iş birliği kurulması, disiplinlerarası öğrenci katılımı, Erasmus staj imkanları ve kent laboratuvarlarının (City Lab) kurulması önerildi. Parma Üniversitesi’nin San Leonardo Mahallesi’ndeki çalışmaları da bu bağlamda örnek olarak sunuldu.
Toplantının genel değerlendirmesinde, “porch-to-floor metropolis” yani mahalleden kente yayılan bir Cittaslow modeli oluşturulmasının önemine dikkat çekildi. Gençlerin, kadınların, yerel üreticilerin ve sivil toplumun sürece etkin katılımı ile sürdürülebilir bir metropol yapısının inşa edilebileceği vurgulandı.